28 Ekim 2015 Çarşamba

Perceived Masculine Gender Role Norms (MRNS) - Argument for the relevant of my Honour scales

Perceived masculine gender role norms. Participants’ perceptions of the degree to which the men in the scenario adhere to traditional beliefs about the masculine gender role was assessed using a modified version of the Male Role Norms Scale (MRNS; Thompson & Pleck’s 1986). The MRNS consists of three subscales to assess men’s adherence to prescriptive and proscriptive norms for the male gender role. The three subscales include norms for status (e.g., “A man should always try to project an air of confidence even if he really doesn’t feel confident inside;” “It is essential for a man to always have the respect and admiration of everyone who knows him”), toughness (e.g., “I think a young man should try to become physically tough, even if he’s not big;” “A real man enjoys a bit of danger now and then”), and antifemininity (e.g., “It bothers me when a man does something that I consider ‘feminine’;” “It is embarrassing for a man to have a job that is usually filled by a woman”). The MRNS does not include items that compare men to women or beliefs about gender in general, making this scale specific to beliefs about how men should be. A confirmatory factor analysis found support for the factor structure of the MRNS and evidence for the discriminative and predictive validity of the scale in a primarily Caucasian sample of undergraduates (Sinn, 2002). 

3 Ekim 2015 Cumartesi

STUDY IDEA - THREAT OF UNEMPLOYMENT ON MEN'S REACTIONS IN AN HONOUR CULTURE.

MANIPULATE UNEMPLOYMENT THREAT for men and look at certain DVs that are inspired from

http://www.milliyet.com.tr/erkegin-korkusu-es-parasi-/gundem/gundemdetay/23.12.2012/1645532/default.htm


Beril Turkoglu - Fay Hattında Erkeklikler/ Manhood on the Fault Line: Examining Manhood under the Frame of Working and Unemployment

Erkeğin korkusu ‘eş parası’

http://www.milliyet.com.tr/erkegin-korkusu-es-parasi-/gundem/gundemdetay/23.12.2012/1645532/default.htm
Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Forumu tarafından akademisyen Dicle Koğacıoğlu adına bu yıl üçüncüsü düzenlenen makale ödülünün birincisi “Fay Hattındaki Erkeklikler: Çalışma ve İşsizlik Ekseninde Erkekliğe Bakış” makalesiyle Orta Doğu Teknik Üniversitesi Sosyal Psikoloji yüksek lisans öğrencisi Beril Türkoğlu oldu. Türkoğlu, Ankara ve çevresinde 20-68 yaş arası 21 erkekle yüz yüze görüşmeler gerçekleştirerek yaptığı araştırmasında, “erkeklik algısı”, “kazanılan erkeklik” ve “işsizliğin erkekliğe yönelik tehdidi” başlıklarını inceledi. Makaleden satırbaşları şöyle:

ERKEKLİK SORUMLULUĞU
-  Genel olarak erkeklik “hem ahlaki hem de sorumluluklar yükleyen” bir durum olarak değerlendiriliyor. Erkeklik “ev geçindirmek, baba olmak, ayakta durabilmek” veya “aile reisliği, kol kanat açma, o kanatlar altına aile ve çocuklarını yerleştirme“ olarak tanımlanıyor.
-  Erkekler sorumluluk altında zaman zaman ezildiklerini hissettiklerinde, kendi deyimleriyle “başkalarının bakımı ve koruması altında yaşamak” kolay geldiğinden kadın olmayı düşündüklerini söylüyorlar. Ancak yine de erkeği erkek yapanın bu sorumluluğu taşıyabilmek olduğu görüşündeler.
-  Çalışmak, erkeklerin kendilerini ispatlayabilecekleri yegane alan olarak görülüyor. Bir kadının evlenerek veya ailesinin yanında kalarak böyle bir sorumluluktan sıyrıldığı fakat erkeklerin istemese bile toplum baskısı yüzünden çalışmaya zorlandığı dile getiriliyor.
-  Erkeğinin fiziksel gücünün yerini günümüz koşullarında para ve aklın gücünün aldığı söyleniyor. İşçi sınıfı erkekliklerinde statü ve saygıyı getiren para olurken , sermayeyi yönetenler erkekliklerde ise bu, liderlik ve zekâya tekabül ediyor. Üniversite yıllarına kadar fiziksel güç gösterisiyle ispatlanan erkeklik, çalışma hayatına yaklaştıkça paranın gücünü elde etmeye yöneliyor.

İŞSİZ KALMA KORKUSU
-  Erkekliğin dikenli yolundaki en büyük korku, iş bulamama veya işsiz kalma. İş sahibi olarak kazanılan erkeklik işin kaybedilmesiyle her an gözden düşme tehlikesiyle karşılaşabilir. İşsizlik yaşamış olanlar, durumun erkeklik açısından hassasiyetini “Etraf ne der” ve “Karı parası yemek” deyimlerini dillendirerek belirtiyor.
-  Kadın-erkek eşitliğini destekleyenler bile ev içi kazanç söz konusu olduğunda erkeklerin bir adım daha yukarıda olması gerektiğini düşünüyor. Kadın daha fazla para kazanıyorsa bu durum açıkça “erkekliği zedeleyen, yetersiz hissetme” olarak değerlendiriliyor. Erkek olarak çalışıp eve “ekmek” getirememe durumu oldukça dramatik ve korkulan bir hal alıyor. Bir görüşmeci, ailesinin sorumluluğunu taşıyamamaktansa ölmeyi bile göze alabileceğini söylüyor. Durum böyle olunca işsizliğin bazı erkeklerce çevreye veya aileye karşı şiddete kadar gidebileceği görülüyor.
-  Ekonomik seviyeye bakılmaksızın işsizliği erkekler için kritikleştiren diğer nokta tabiri caizse “Karı parası yiyor olmak”.
Kadından para almak erkeklik gururuna dokunan bir durum. İşsizlik döneminde açığa çıkan sinir ve şiddeti haklı gören erkekler, bunu yer yer kadınların kışkırttığını düşünüyorlar. Algılanan tehdide karşı verilen şiddet tepkilerini kırılan erkekliğin yeniden inşası olarak değerlendirmek mümkün.

‘GURURUMA YEDİREMİYORUM’
Çalışmaya katılan erkeklerin anlatımlarından örnekler:
BEKAR-ÇALIŞAN: Erkeğim dediğim anlarda benim sorumlu olmam gerekir. Mesela bir kız arkadaşım varsa onun işinden ailesine, psikolojisinden gelirine her şeyine bir şekilde yön verebiliyor, kontrol edebiliyor olmam lazım.
EVLİ-İŞÇİ: Para varsa güçlüsün, yoksa hiçsin. Bir şekilde paran olacak ki güçlü olacaksın. Güçlü değilsindir paran yoksa. Bir yumrukta bir adamı devirmek güçlü olmak anlamına gelmiyor bence.
BEKAR-ÖĞRENCİ: Etrafındaki kızlar, özellikle güzel kızlar, yapabilecekleri şeyleri erkeklere yaptırabiliyorlar. Ama erkeksen onu kendin yapmak zorundasın, mecbursun. Kendin yapacaksın ki bir kıza yardım edebilesin, gözüne girebilesin. Zor ama bir yandan da kendini geliştirmene teşvik ediyor diye güzel.

‘Manevi sıkıntı’
EVLİ-ÇALIŞAN: Manevi olarak sıkıntı duydum, eşim çalışıyor ben evde yatıyorum. Akşam olacak hanım sigara getirsin de ben içeyim. Etrafa fazla sızdırmadım. Başka bir mahallede arkadaşlarımla oturur, akşam işten çıkmış gibi eve dönerdim. Tabii ki bizim kültürümüzde bayan çalışıp erkeğin evde yatmasını gururuma yediremiyorum. Huzursuz olurum. Manevi olarak sıkıntıdaydım. Komşular adam öğlen çıkıp nereye gidiyor diye sorarlar. Bir iki sefer kulağıma geldi, aldırış etmedim ama bir yere kadar çekebilirsin. Baktım olacak gibi değil evimi değiştirdim. Bu şekilde dedikodu edene kadar ya gidip gırtlağına çökeceksin ya da değiştireceksin kulağıma gelmesin diye.
EVLİ-ÇALIŞAN: Bir erkek erkekliğini kaybetsin ama işini kaybetmesin. O kadar zehir bir dönem olamaz. Etrafta bakıyorlar işsiz bu adam. Bilmezler sormazlar ki neden çalışmıyor. Zehir gibi zehir.
EVLİ-ÇALIŞAN: O insan nasıl bir psikolojide olabilir diye düşünüyorum. Hani ev geçindirme sorunu olduğu için, ekonomik kaynaklı kavga, şu bu oluyor ve erkek eşinin bununla ilgili ters bir şey söylemesini kaldıramıyor. ‘Sen beni geçindirmek zorundasın’ diyebiliyor mesela. Kaldıramıyor o lafları, e sürekli şiddet empoze edildiği için de...
 
http://mulkiyedergi.org/article/view/5000000776
Abstract
This article examined masculinity as performative, socially constructed phenomena and the role of working on this social construction.  The purpose of this article is to understand how men situate themselves as a subject in the patriarchal system, emphasize the value of working as a constituent of masculinity and discuss the threat of unemployment for men’s authority in the society. In this context, the discussion is mainly based on the assumption that Hegemonic Masculinity (Connell, 2005) which defines ideal man as working, powerful, physically strong, successful, heterosexual, urbanite, unemotional and breadwinner, is only achieved by working, earning money and being visible in the society. It also differentiates men in the eyes of other men and bring them societal respect and power.

As a sample, 21 men from Ankara-Çankaya were interviewed and asked questions under three titles. In that sense, the questions were focused on the way how they define and idealize masculinity, the importance of working for them and the possible constrains of being unemployed as a man. Qualitative research and purposeful sampling were used as a method of the study. According to the interviews, they defined masculinity on the basis of taking responsibility and working as an only way of it. However, the main role of working on masculinity construction determined the responsibility perception. Married men taking the first order, both married and single men produced performance to attain ideal masculinity. On the other hand, the societal expansion of power is only possible by working since it creates macro-power zones in the family. Single men, on the other hand, defined working as a way of differentiation from other men as well as women. The importance of working was different for low and middle class masculinities. Specifically, middle class men who have both economical and social resources defined themselves as being smart and having ability of managing others. However, working class men who relatively deprived from economic and social resources defined masculinity on the basis of leading a family and taking responsibilities.

Masculinity depends on taking responsibility so that working. This showed a precarious and performative nature of masculinities as well. Manhood has to learn standing and dominating the weak in the name of not being dominated and it becomes meaningful compared to other masculinities. Married men try to keep their breadwinner status alive to gain and preserve their respectful status in patriarchy. On the other hand, single men give continuous effort to gain respect of women and charm them. Although this effort is needed to gain manhood and gives proud, it becomes conscious play for some of the participants. Lastly, unemploymentand its threatening nature leaded ambiguous situation for masculinity. Regardless of class or age, losing a job means a failure and degradation in the eyes of others. Other’s opinions and asking wives for money create shame so that they search for other means to maintain their masculinity. This indicated the vitality of working for masculinity and importance for reproducing patriarchal power.